‘Konuşan ilaç kutuları’ hayatlarını kurtardı
İzmir’de pilot uygulaması yapılan “Engelsiz İlaç Projesi” kapsamında, ilaçla ilgili bilgilerin kaydedildiği özel üretilmiş sesli kutular görme engellilere kolaylık sağladı. Daha önce kullandıkları ilacı boyutlarıyla anlamaya çalışan görme engellilerin bu durumdan dolayı hayati tehlike yaşama ihtimali de ortadan kalktı. Doğuştan görme engelli Ferhat Dönmez, uygulama ile hayatının kolaylaştığını söyledi.

Çağdaş Görmeyenler Derneği (ÇGD) Başkanı Ufuk Özen, Çevreci Eczacılar Kooperatifi işbirliği ile uygulamaya giren projeden 3 yıldır faydalanan görme engellilerin memnun kaldığını, projenin resmi kurumların desteğiyle tüm Türkiye’ye yayılmasını istediklerini söyledi. Özen, projenin ilaçlara verilen numaraların kabartma etiketle ilacın üzerine yapıştırılması ve ilaçla ilgili bilgilerin kaydedildiği özel üretilmiş sesli kutular aracılığıyla görme engellilere ulaştırılmasını içerdiğini belirterek, 2013 yılında başlatılan çalışmayla yüzlerce kişiye ulaştıkları bilgisini verdi.
Ödüllü proje
Çalışma sayesinde engellilerin hem doğru ve etkili ilaç kullanabildiğini hem de yanlış ilaç kullanımından doğabilecek ölümcül tehlikelerden korunduğunu aktaran Özen, projenin Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonundan ödül aldığını dile getirdi.
İzmir’de uygulanan projenin bir an önce yurt çapındaki engellilere ulaştırılması gerektiğini kaydeden Özen, “3 yılın sonunda bu projeden faydalanan tüm üyelerimiz projeden fazlasıyla memnun kaldılar. Burada amaç, uygulamanın Türkiye geneline yayılması ve Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altında herkese ulaştırılması. İzmir’de gayet başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini düşünüyoruz. Proje bu haliyle kalmamalı. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun desteğiyle bir an önce ülke çapına yayılmalı.” diye konuştu.
Başkalarına bağımlı olmayacaklar
Proje gönüllüsü eczacı Barış Özgen ise projenin görme engellilerin sağlık risklerini azaltması yönünde çok faydalı olduğunu, engelli hastaların başkalarına bağımlı olmaktan kurtulduğunu söyledi.
Özgen, engellilerin uygulamadan çok memnun olduğunu belirterek, “Hasta, ilacın son kullanma tarihinin dolup dolmadığını bilemediği için tedaviyi yarım bırakıyordu. Yanında birisi olmadığı zaman doğru ilacı kullanamıyordu. Bu projeyle hem halk sağlığını hem de kamu yararını düşünmüş oluyoruz. Amacımız, Sosyal Güvenlik Kurumunun kamu yararına bunu ödeme kapsamına alıp tüm Türkiye’ye yayması” dedi.
İlaçlar ücretsiz olacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Academic Hospital açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı. Burada vatandaşların artık özel hastaneden hizmet almak için servet ödemek, büyük borçların altına girmek, hatta rehin kalmak zorunda olmadığını belirten Erdoğan “Onlar artık eski Türkiye’de kaldı” dedi. Erdoğan, “Geçen Başbakanımız ve Sağlık Bakanımızla konuştuk. Dedim ki bakın kesinlikle, kanser dahi, ilaçları nereden gelirse gelsin, bunlardan kesinlikle ücret almamamız gerekir. Biz kalkıp denizi aşacağız, gelip derede boğulacağız. Böyle bir şey olmaz. İnsan hayatı bizim için önemli” diye konuştu. Densizlerin amacı belli”Türkiye şifa merkez olacaktır””29 şehir hastanesini tamamladığımızda, hem vatandaşlarımıza verilen hizmetin kalitesi yükselecek, hem de Türkiye bölgesinin adeta şifa merkezi olacaktır.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Son 10 yıldır dünyada sağlık turizmi hızla gelişiyor. Hatırlayın, biz göreve geldiğimizde 14 yıl önce turizm denilince akla üç şey gelirdi. O da hava, deniz, kum. Havadan kastım güneş, buydu. Ama şimdi dünya turizminde ne varsa hepsi bizde var.””Son 3 yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hasta derdine derman bulmak için Türkiye’ye geldi. 1 milyon 300 bin… Sağlık turizmi için 2015 yılında ülkemize gelenlerin sayısı 746 bin.” bilgisini veren Erdoğan, “2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi, şehir hastanelerimizi, açıp vatandaşlarımızın ve bölgedeki kardeşlerimizin, yurt dışına yönelik de hizmetlerimizde, hizmetine sunmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.Servet değerinde Kamu spotu gerçek oldu
Engelleri yıkıp geçtiler
Dünya Engelliler Günü, çeşitli kazalardan dolayı veya doğuştan engelli vatandaşların hayatın tüm alanlarında varlık göstermelerine yardımcı olma bilincine dikkat çekiyor. Son yıllarda engellilere yönelik farkındalık çalışmalarının artması ile engelli bireylerin topluma kazandırılması amaçlanıyor. Onların hayatlarını kolaylaştırmak için yapılan organizasyonlarda olumlu sonuçlar alınıyor.Engelli bireyler ve aileleri özel hayatlarında ise hala pek çok zorluğun üstesinden gelmek için uğraşıyor. Bunun yanısıra tüm umutlarıyla sosyal hayatta varolma çabaları hiç eksilmiyor. Bazen engelli olmayan bir bireyin yapamayacağı işleri başarı ile yapabiliyorlar. İşte engellerin yerle bir olduğu hayatlardan birkaç örnek…
İlaçları birbirine karıştırıyorlardı
Özgen, proje öncesinde yaşanan zorlukların bazen hayati risklere neden olabildiğini söyledi. Bir görme engelli hastasının tansiyon ilacıyla alerji ilacını karıştırdığını anlatan Özgen, “İlaçları boyutlarıyla tanıyorlardı, 2 kutunun boyutları aynı olduğu için birbirine karıştırmış, tansiyon ilacı içiyorum diye her gün alerji ilacından içmiş. Bu sefer bizim eczaneye geldi, tansiyonunu ölçtük, tansiyonu yüksek çıktı. Bu ilaç iyi gelmedi diye düşündük. Hangi ilacı içtiğini sorduğumuzda tansiyon ilacı yerine alerji ilacını gösterince çok üzüldük. Böyle sorunlar da ortadan kalkmış oldu.”
Görme engelliler uygulamadan memnun
Doğuştan görme engelli 59 yaşındaki Ferhat Dönmez ise projeden önce ilaçları el yordamıyla boyutlarını karşılaştırarak tanımaya çalıştığını, projeyle birlikte ilaç kullanımı konusunda zorlanmadığını ve zaman kazandığını kaydetti. Dönmez, şöyle konuştu:
“Böbrek rahatsızlığım vardı, ilaçlarımı arkadaşlar yazdırmışlar getirdiler. 5-6 kalem ilaçtı. Arkadaşlarım ‘nasıl kullanacaksın?’ dedi. Hepsi birbirinden farklı boyutta ilaçlar. Elle inceliyorsun anlamaya çalışıyorsun. İlaçların son kullanma tarihini bilmiyorsunuz. Bu proje o farkı kapattı. Ses kayıt cihazında ilaçla ilgili tüm bilgileri dinliyoruz. Son kullanma tarihini öğreniyoruz, süresi geçen ilaçları uzaklaştırıyoruz. İzmir bu konuda örnek alınmalı. Sağlık Bakanlığı bu aletleri ilaç kapsamına alıp Sosyal Sigortalar Kurumu’nun vermesi gerekiyor. Diğer illere de bu şekilde ulaşmalı.”
Görme engelli ama 2 bin numarayı ezbere biliyor
40 yaşındaki Osman Bayır isimli görme engelli vatandaş 12 yaşında glokom göz tansiyonundan görme yetisini kaybettiğini belirtti. Göz tansiyonu nedeniyle iki gözünü de kaybeden görme engelli Osman Bayır 10 yıl önce evlendiği doğuştan kollarından engelli olan eşi Hacile Bayır ile yaşam mücadelesi görenlerden takdir topluyor.Onların en büyük tesellisi hiçbir engeli olmayan evlatları 9 yaşındaki oğlu Umut ve 5 yaşındaki Hayrunnisa. Fatsa Devlet Hastanesi’nde sözleşmeli olarak çalışan görme engelli Osman Bayır’ı 2 kilometre uzaklıktaki işyerine yaya olarak eşi Hacile Bayır götürüyor. Osman Bayır ekonomik anlamda zorlandıkları için çalıştığı Fatsa Devlet Hastanesi’ne yaya olarak gitmeyi tercih ettiğini söylüyor. Eşinin maaşının kesilmesi nedeniyle buruk bir yaşantı sürdürdüklerini söyleyen görme engelli Osman Bayır sosyal devletçiliğin bir gereği olarak eşinin maaşının kesilmesine çok üzüldüğünü söylüyor.“Hafızamdaki telefon sayısı bin 500 ile 2 bin arasında”3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü bu zor hayat şartlarında buruk olarak yaşadıklarını ifade eden görme engelli Osman Bayır, “Hafızamdaki telefon sayısı bin 500 ile 2 bin arasında yer alıyor. Tahmini rakamı söylüyorum. Hastanemize günlük gelen telefon sayısı 500 ile bin 500 arasında değişiyor. Hafızamdaki telefonlar kurumlar da var, kişilerin özel cep telefonları da var. Fatsa ve Fatsa ilçe dışında birçok telefon görüşmesi yaptığımız için telefonları hepsini hafızamda tutuyorum. Santralde çalışıyorum ve bunun öncesinde rehabilitasyonda eğitimini aldım. Mesleğimde hiçbir engel olmuyor görme engelli olmam. Buradaki santralde bulunan arkadaşlarım eğer yeni numara olursa bana yardımcı oluyorlar” dedi.Göz tansiyonu nedeniyle iki gözünü kaybettiği belirten görme engelli Bayır, “Dünyayı gözümle gördüm. Güzelliklerini gördüm. Öğrencilik yıllarımda okulumuzun etkinliklerine katılıyordum. Göz tansiyonu yüzünden maalesef iki gözümü de kaybettim. Çok sıkıntılar yaşadım. Zorluklar gördük. Görmemek gerçekten ayrı başına bir sıkıntı. Allah’ım dünyada kimseyi görme engelli veya diğer engelli etmesin” diye konuştu.”Yanında olamadığım zaman eşimi düşünüyorum”Görme engelli eşini devamlı dışarıdayken merak ettiğini ve eve geldiğinde içinin rahat ettiğini belirten kolundan engelli Hacile Bayır yaptığı açıklamada, “Devamlı yanında olmadığım zaman eşimi düşünüyorum. Yolda mı kaldı, bir yere mi düştü diye. Hep merak ediyorum. Bazen dışarıda düşüyor. Eşimle komşum aracılığı ile tanıştım. Evlilik düşünmüyordum ama nasip oldu evlendik. Görme engelli olması eşimin beni etkilemedi ve birlikte mutlu şekilde yaşıyoruz. Ben de doğuştan engelliyim. İki kolumda sıkıntı var. Ev işlerini yaparken zorlanıyorum ama yine üstesinden geliyoruz” açıklamasını yaptı. Hastanede çalışan görme engelli Osman Bayır’ın mesai arkadaşı Hatice Yanar ise yaptığı açıklamada, “Osman bey santralcilik işini öğrenip gelmişti. Hafızası çok kuvvetli. Becerikli bir arkadaşımız kendisi. Gün içinde birbirimize yardımcı oluyoruz” şeklinde konuştu.
KAYNAK : Yenişafak