FİRMANDEX'E HOŞGELDİNİZ!

AB İngiltere’den 4 şey istiyor

AB Konseyi Başkanı Tusk, İngiltere’nin AB’den ayrılma sürecine ilişkin önceliklerini açıkladı. Tusk, “Bizim görevimiz, vatandaşlarımız, işletmelerimiz ve üye devletlerimiz için Brexit’ten kaynaklanabilecek belirsizliği ve aksaklıkları en aza indirgemektir. Sadece ve sadece çekilme konusunda yeterli ilerleme kaydettiğimizde geleceğe dair iş birliğini konuşabiliriz” ifadelerini kullandı.

AB İngiltere’den 4 şey istiyor

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere’nin birlikten ayrılma sürecinde (Brexit), görevlerinin AB vatandaşları ve işletmeleri için belirsizlik ve aksaklıkları en aza indirgemek olduğunu belirtti.

Tusk, Avrupa Halk Partisi (Hristiyan Demokratlar) Kongresi için geldiği Malta’da, ev sahibi Başbakan Joseph Muscat ile ortak basın toplantısı düzenledi. Tusk ve Muscat, toplantıda, Brexit müzakere sürecinin ilk safhasına dair açıklamalarda bulundu.

İngiltere’nin çarşamba günü Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesi uyarınca resmen birlikten çekilme talebini ilettiğini anımsatan Tusk, bugünkü görevinin 27 üye ülkeye Brexit müzakere taslağını teklif etmek olduğunu belirtti. AB Konseyi Başkanı, “İngiltere, 50. maddeyi başlattıktan sonra artık müzakere masasının diğer tarafında yer alıyor. Biz hızlı bir çalışma yaptık çünkü sizin de bildiğiniz üzere anlaşma bize bir uzlaşıya varmamız için 2 senelik süre veriyor.” dedi.

Tusk, İngiltere’den beklentilerini şu dört madde ile açıkladı;

İngiltere’de yaşayan AB vatandaşları korunmalı, İngiltere’deki AB işletmeleri için yasal boşluk bırakılmalı, İngiltere topluluklara karşı adil olmalı, Kuzey İrlanda ve İrlanda arasındaki soruna çözümcül yaklaşım.

“Bizim görevimiz, vatandaşlarımız, işletmelerimiz ve üye devletlerimiz için İngiltere’nin AB’den çekilme kararından kaynaklanabilecek belirsizliği ve aksaklıkları en aza indirgemektir.” diyen Tusk, AB’nin Brexit müzakere sürecindeki önceliklerini 4 maddede topladı. Donald Tusk, ilk maddenin İngiltere’de yaşayan AB vatandaşlarına yönelik olduğunu ve onların haklarının tam olarak korunması ile ayrımcılığa maruz kalmamalarının temin edilmesi olduğunu bildirdi.

“Yasal boşluk lazım”

İkinci önceliklerinin iş alanında olduğunu belirten AB Konseyi Başkanı, “Brexit’ten sonra AB kanunlarının artık İngiltere’de uygulanmayacağı gerçeğinden yola çıkarak işletmelerimiz için yasal bir boşluk bırakmamız lazım.” diye konuştu.

“Adil olun”

Üçünçü olarak, İngiltere’nin bir üye devlet olarak aldığı tüm finansal taahhütleri ve yükümlülükleri yerine getirdiğinden emin olmaları gerektiğini anlatan Tusk, topluluklara, bilim adamlarına, çiftçilere yönelik borçların ödenmesinde adil olunması gerektiğini, AB olarak kendi taahhütlerini yerine getirebileceklerini temin ettiklerini dile getirdi.

Tusk, dördüncü ve son maddede ise Kuzey İrlanda ile İrlanda arasındaki muhtemel sorunlara esnek ve yaratıcı çözümler arayacaklarını vurguladı ve “Kuzey İrlanda’daki barış sürecini desteklemek çok önemlidir.” dedi.

“27 AB üyesi cezalandırıcı bir yaklaşım içinde değil”

Ayrılık sürecinin yeterince karmaşık ve zorlu olduğuna dikkati çeken Donald Tusk, “27 AB üyesi cezalandırıcı bir yaklaşım izlemiyor. Brexit kendi içinde zaten yeterince cezalandırıcı. 40 yılı aşkın bir birliktelikten sonra bu boşanmayı olabildiğince sorunsuz hale getirmek için birbirimize borçluyuz.” diye konuştu.

AB Konseyi Başkanı Tusk, İngiltere’nin AB ile ayrılık koşulları ile eş zamanlı olarak kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasını da müzakere etmek istemesini kesin bir şekilde geri çevirerek, “Sadece ve sadece çekilme konusunda yeterli ilerleme kaydettiğimizde geleceğe dair işbirliğini konuşabiliriz. İngiltere’nin önerdiği gibi aynı anda paralel görüşmeler başlatmak olmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Tusk, İngiltere’nin gelecekteki ilişkilerine dair sadece en iyi bölümleri seçemeyeceğini dile getirdi.

İngiltere ile AB arasında tehdit polemiğine yol açan güvenlik tartışmasına da değinen AB Konseyi Başkanı, “Theresa May’i iyi tanıyorum. Terör ve güvenlik bizim ortak sorunumuz. Bunu May de biliyor. Güvenlik işbirliğinin pazarlık aracı olarak kullanılması bir yanlış anlama olmalı.” şeklinde konuştu.

Tusk, basın toplantısında, 29 Nisan’daki AB Konseyi öncesinde Londra’da Theresa May ile bir araya geleceğini de açıkladı.

“Brexit müzakereleri zorlu olacak ama bu bir savaş olmayacak”AB Dönem Başkanı olan Malta’nın Başbakanı Joseph Muscat da Brexit için Tusk’ın açıkladığı eylem planını ‘yapıcı’ olarak nitelendirdi. “Brexit müzakereleri zorlu olacak ama bu bir savaş olmayacak.” diyen Muscat, bu sürecin birbirlerinden uzaklaşma amaçlı değil aralarındaki yakınlığı korumak için olduğunu ifade etti.Muscat, Brexit sürecinde 27 üye ülkenin birlik içinde hareket edeceğini, temas noktalarının ise AB’nin başmüzakerecisi Michel Barnier olduğunu kaydetti. Fransa’dan İngiltere’ye ‘Brexit’ resti

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere arasında gelecekteki ilişkileri belirleyecek müzakerelerin, Londra’nın AB üyeliğinden çıkmasının ardından gerçekleşebileceği söyledi.Ayrault, İngiltere Başbakanı Theresa May’in üyelikten ayrılma süreci devam ederken, ülkesinin AB ile gelecekteki ilişkilerini de müzakere etmek istemesine ilişkin soruları yanıtladı.Fransız bakan, “Üyelikten ayrılış ile ilgili müzakereler tamamlandıktan sonra ancak AB ve İngiltere’nin gelecekteki ilişkileri ile ilgili müzakereler olabilir.” diye konuştu.İngiltere’nin üyelikten çıkış müzakerelerin zor olacağı uyarısında bulunan Ayrault, “İngiltere Başkanı May, bu müzakereler sürerken anlaşmalardan isteğini seçip istemediğini bırakamaz.” dedi.Üyelikten çıkış müzakerelerinin yapıcı ve karşılıklı saygı ilkesiyle sürmesi gerektiğini kaydeden Ayrault, “Bizim amacımız İngiliz halkını cezalandırmak değil. Çünkü onlar duyguları doğrultusunda hareket edip oy kullandı.” değerlendirmesini yaptı.Brexit için şartlar belli oldu Gabriel’den Brexit açıklaması: Kolay olmayacak Merkel’den May’in görüşme talebine ret Tusk’tan İngiltere’ye: Şimdiden sizi özledik İngiltere’den resmi ‘Brexit’ hamlesi İngiltere Başbakanı ‘Brexit’ mektubunu imzaladı

44 yıllık AB macerası sona erdi

İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin birlikten çıkışını düzenleyen Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinin işletilmesi çerçevesinde Brüksel’e resmi bildirimde bulunulacak mektubu imzaladı. Resmi bildirim çerçevesinde May’in imzaladığı mektup, İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Sir Tim Barrow tarafından AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a dün öğle saatlerinde iletildi. İngiltere, Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesini işleterek Brexit sürecini resmen başlatmış oldu. Ülkenin 1973’ten bu yana üyesi olduğu AB’den ayrılığını iki yıl içinde tamamlamış olması hedefleniyor. Brexit sürecinin Mart 2019’da tamamlanması bekleniyor. İngiltere AB’den ayrılan ilk ülke olarak da tarihe geçti. ‘HİÇ OLMADIĞI KADAR KARARLI VE UYUMLUYUZ’İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Tim Barrow, Lizbon Anlaşmasının 50. maddesini işleten mektubu, AB Konseyi Başkanı Tusk’a dün yerel saatle 13.20’de verdi. Tusk, sosyal medya hesabından, “9 ay sonra İngiltere Brexit sürecini başlattı” açıklamasını yaptı. Donald Tusk, mektuba ilişkin basın toplantısında, “Bugün mutluymuşum gibi davranmayacağım. Fakat Brexit’te bir paradoks olarak olumlu bir yön de var. Brexit, Birliğin geri kalan 27 üyesini, hiç olmadığı kadar kararlı ve uyumlu hale getirdi” dedi. Theresa May, Brexit mektubunun AB Konseyine sunulmasının ardından İngiliz Parlamentosu’nda konuştu. İngiliz Başbakan, “İngiltere’nin AB’den ayrılmasının sonuçları olacağının farkındayız” ifadelerini kullandı.’BOŞANMANIN FATURASI’İngiltere hükümeti, ülke içindeki siyasi tartışmaların yanı sıra AB’den “boşanma faturasının” meblağı konusunda da eleştirilerin hedefinde.Brüksel, Brexit’in İngiltere’ye maliyetinin yaklaşık 60 milyar Euro olacağını ifade ediyor. Brexit müzakereleri başladığında bu rakam üzerinden sıkı pazarlıklar yaşanması bekleniyor. BBC’ye konuşan Brexit Bakanı David Davis, 60 milyar Euro tutarındaki meblağ ile ilgili Brüksel’den herhangi bir açıklama almadıklarını söyledi. Brexit destekçileri ise İngiltere’nin AB’den çıktıktan sonra hiçbir mali yükümlülüğü kalmayacağını ve hiçbir ödeme yapmaması gerektiğini savunuyor. İskoçya da ‘referandum’ kararı aldıİskoçya parlamentosu İngiltere’den ayrılma referandumu yapılması yönünde karar aldı. İngiltere Başbakanı Theresa May’in itiraz ettiği süreçte son sözü Londra’daki merkezi hükumet söyleyecek: “Nicola Sturgeon adına verilen önerge için yapılan oylama sonucu 69 evet, 59 hayır, çekimser yok. Bu sonuca göre önerge kabul edilmiştir.” İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon, Brexit süreciyle dengelerin değiştiğini belirterek, “İskoçya halkı, Brexit ile kendi rotamızı çizebilecek bağımsız bir ülke haline gelmek ve bu adalarda eşit bir ortaklık yaratılması arasında seçme hakkına sahip” ifadesini kullandı.

Brexit için şartlar belli oldu

Avrupa Parlamentosu’nun (AP), İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması (Brexit) anlaşmasını kabul etmesi için uyulması gereken şartlar belirlendi. AP Başkanı ile 4 büyük siyasi grubun başkanlarından oluşan Başkanlar Konferansı, Brexit anlaşmasının AP tarafından onaylanması şartlarını içeren bir taslak üzerinde anlaştı. Gelecek hafta çarşamba günü AP Genel Kurulunda oylanacak olan taslakta, AB vatandaşlarına karşı adil davranılmasının önemine dikkat çekilerek, AB’de yaşayan İngiltere vatandaşları ile İngiltere’de yaşayan AB vatandaşları arasında karşılıklılık esasına göre hareket edilmesi ve ayrımcılık yapılmaması istendi.”4 özgürlüğe uymalı”İngiltere’nin ayrılana kadar, AB’nin uzun vadeli bütçesindeki mali taahhütler de dahil olmak üzere mevcut tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi istenen taslakta, İngiltere’nin 4 özgürlük (malların, kişilerin, sermaye ve hizmetlerin serbest dolaşımı), Avrupa Adalet Divanı’nın yargı yetkisi, genel bütçeye katkı ve AB’nin ortak ticaret politikasına uymaya devam etmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, AB üyesi İrlanda ile Birleşik Krallık’a bağlı Kuzey İrlanda arasındaki sınır sorununa değinilmesi istendi.”Ticaret anlaşması görüşmelerine başlayamaz”İngiltere’nin AB’den ayrılmadan önce üçüncü ülkelerle olası ticaret anlaşmalarına ilişkin görüşmelere başlamasının, AB yasalarına aykırı olacağını belirtilirken, Londra’dan diğer politika alanlarlarını içeren AB mevzuatına dair müzakerelerde de “samimi bir işbirliği” yapmasının beklendiği kaydedildi. Brexit anlaşmasının, İngiltere’nin çevre, iklim değişikliği, vergi kaçırma, adil rekabet, ticaret ve sosyal politika alanlarında AB standartlarına uyması gerektiğine yönelik maddeler de içermesi istendi.”Geçiş süreci anlaşmaları en fazla 3 yıl uygulanmalı”Taslakta ayrıca, AB ve İngiltere arasındaki ilişkiler temelinde muhtemel geçiş süreci anlaşmaları için görüşmelere başlanabileceği ancak bunun ancak çekilme anlaşmasınında önemli bir ilerleme kaydedilmesi durumunda mümkün olabileceği ve uygulamasının 3 yıldan daha fazla süremeyeceği ifade edildi. “Pazarlık konusu yapılamaz”Konuya ilişkin açıklama yapan AP Başkanı Antonio Tajani, “Düzenli bir çıkış, gelecekte AB-İngiltere ortaklığı için mutlak bir gereklilik ve bir ön şart. Bu pazarlık konusu yapılamaz. Birlik üyeliğinin verdiği ayrıcalıklar, sorumluluklar ile birlikte gelir ve bu sorumluluklar 4 özgürlüğün garanti altına alınması demektir.” dedi. Tajani, İngiltere’nin süreci durdurabileceğini ancak bunun için tüm üyelerin onay vermesi gerektiği söyledi. “Vatandaşlar, pazarlık kozu olarak kullanılmaz”AP’nin Brexit Müzakerecisi ve Avrupa için Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Grubu Başkanı Guy Verhofstadt da açıklamasında, “Bizim için, vatandaşların hakları konusunda mümkün olan en kısa sürede bir anlaşmaya varmak mutlak bir önceliğe sahip. Bu, müzakerelerde ele alınması gereken ilk konu olmalı. Vatandaşlar, pazarlık kozu olarak kullanılmaz.” diye konuştu. Verhofstadt, “Dışarıda olmak içeride olmaktan asla daha iyi değildir.” diyerek, İngiltere’nin zararlı çıkacağı mesajını verdi. Süreç bugün başladı İngiltere, bugün Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesini işleme koyarak, 44 yıllık üyeliğin ardından AB’den ayrılma sürecini resmen başlattı. Taraflar, bir sonraki aşamada ayrılma anlaşmasının maddelerine ilişkin müzakerelere başlayacak. İki yıl sürmesi öngörülen süreç, İngiltere ve AB’nin üzerinde anlaşacakları metnin, hem İngiltere Parlamentosu hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmasıyla tamamlanacak. 44 yıllık üyelik İngiltere’de 23 Haziran 2016’da yapılan referandumda halkın yüzde 52’si AB’den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. Geçen süre zarfında, AB sık sık İngiltere yönetiminden 50. maddeyi bir an önce işletmesini istemişti. İngiltere, 1973 yılında birliğe katılmıştı. Tusk’tan İngiltere’ye: Şimdiden sizi özledik İngiltere’den resmi ‘Brexit’ hamlesi

Gabriel’den Brexit açıklaması: Kolay olmayacak

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecinde müzakerelerin her iki taraf için de kolay olmayacağını ifade etti.Gabriel, Berlin’de Dışişleri Bakanlığında yaptığı açıklamada, İngiltere’nin Brexit sürecini başlatmasıyla 9 aylık bekleyişin sona erdiğini belirtti.Müzakerelerdeki hedefin, AB’nin ve 27 üye ülkenin çıkarlarına zarar gelmemesi olduğunu söyleyen Gabriel, müzakerelerde İngiltere’de yaşayan AB vatandaşlarının çıkarlarının da korunması gerektiğini dile getirdi.Müzakerelerin sonunda, İngiltere ile AB arasında tümüyle bir anlaşmazlık yaşanmamasını istediğini kaydeden Gabriel, “Müzakereler her iki taraf için de kolay olmayacak.” dedi.Gabriel, müzakerelerde iki tarafın da çıkarlarının dikkate alınmasını talep etti.Almanya için müzakerelerde 27 ülkeli AB’nin bir arada kalmasının önemli olduğunu vurgulayan Gabriel, müzakerelerin yapıcı ve adil bir şekilde yapılacağını sözlerine ekledi.Merkel’den May’in görüşme talebine ret Tusk’tan İngiltere’ye: Şimdiden sizi özledik İngiltere’den resmi ‘Brexit’ hamlesi

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ