FİRMANDEX'E HOŞGELDİNİZ!

Bilgili: Öğretmen alımına niyetliyiz

MEB Müsteşar Yardımcısı Bilgili, “Maliye Bakanlığı izin verirse biz bu şubat döneminde öğretmen alımı konusunda niyetliyiz, istekliyiz” diye konuştu.

Bilgili: Öğretmen alımına niyetliyiz

Bayburt Üniversitesince “Eğitimimiz ve Geleceğimiz” konulu panel düzenlendi.

Üniversitenin yeni kampüs alanındaki Eğitim Fakültesi konferans salonundaki panele, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ile Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör katıldı.

Bilgili, şubat ayında öğretmen ataması için kadro talebinde bulunduklarını ifade ederek, “Biz devletten kadro kullanma talebini ilettik. Yani böyle bir talepte bulunduk ama Maliye Bakanlığı’nın izin vermesi gerekiyor. Maliye Bakanlığı izin verirse biz bu şubat döneminde öğretmen alımı konusunda niyetliyiz, istekliyiz. Şu da bir gerçek ne kadar öğretmen alsak o atanamamış öğretmenleri eritme şansımız çok zayıf, çok az. Çünkü o kadar büyük bir kitle var ki bunu başka tedbirler alarak eritmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Ahmet Emre Bilgili, milli eğitim ailesinin Türkiye’nin en büyük ailesi olduğunu belirterek, “Önce öğretmenlerimiz, sonra öğrencilerimiz, sonra velilerimiz. Ya öğretmeniz, ya öğrenciyiz, ya da veliyiz. O halde Türkiye’nin tüm nüfusu bir maarif ailesidir. O halde maarif ailesi büyük bir dayanışma içerisine girerek Türkiye’nin eğitim sorunlarını bakanlığıyla birlikte çözmek zorundalar.” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığınca önceki günlerde açıklanan ve gündemde olan bir müfredat çalışması olduğunu hatırlatan Bilgili, “Hep konuşulur, tartışılır, milli eğitime bunun üzerinden hücum edilir. Şimdi bakanlığın üst kademesi hep birlikte çok ciddi bir hazırlık yaparak müfredatı ilan etti. İlk defa müfredatı ‘gelin katılımcı yaklaşımla birlikte müzakere edelim, katkınızı yapın’ dendi. Bu yönetim felsefesi açısından maarif ailesi Türkiye’nin hemen hemen bütün nüfusunu oluşturuyor anlamındaki çerçevede çok uygun düşüyor.” diye konuştu.

Türk insanının Anadolu coğrafyası dışında bir de gönül coğrafyası bulunduğunu, bu gönül coğrafyasını da önceki büyüklerin oluşturduğunu, bugün ise geçmişin mirası olan bu coğrafyanın genişletilmesi gerektiğini anlatan Bilgili, şunları kaydetti:

“O halde bugün bize düşen nedir? Gönül coğrafyamızı genişletmektir. Yarınki insanlar bize desinler ki ‘bizden öncekiler gönül coğrafyası kavramını genişletmişlerdi’. Onlarda bizimle övünsünler. Bunun için hareket coğrafyası nedir? Eğitimdir. Nüfuz alanını genişletmek eğitimle mümkün olur. Bunu bizden önce birisi keşfetmiş. Bugün FETÖ dediğimiz terör yapılanması içerisinde olan bir örgüt keşfetmiş. Önce Türkiye’de başlatmış, daha sonra bütün dünyaya yaymış ama ‘ne yapmış?’ Eğitimi bir araç olarak kullanmış, eğitimi hakiki olarak yapmamış, başarıyı hakiki olarak yapmamış. Hem kendi ülkemizin hem de gittikleri ülkelerin en zeki çocuklarını almışlar, eğitim aracılığı ile mankurtlaştırmışlar. Kendi denetimlerine almışlar, onlara belli özel görevler vermişler. Ondan sonrada bu görevlerin nasıl yapıldığını, nasıl vahşi bir şekilde sonuçlandığını biz 15 Temmuz akşamı gördük.”

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ