Bir eğitimci olarak Peygamberimiz (s.a.v)
Peygamber (s.a.v) İmanın kademe kademe kalplere yerleşmesini, insanların talimatla iman etmelerinden daha üstün tutuyor

02 Aralık 2017 Cumartesi 12:00
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kendisini temsilen bir yetkiliyi Yemen’e gönderiyor… İmanın kademe kademe kalplere yerleşmesini, insanların talimatla iman etmelerinden daha üstün tutuyor. En ağırdan en kolaya doğru bir sıralamayla insanların ikna olacakları bir metodun tercih edilmesini teşvik ediyor.
Kalabalık bir ortamda birkaç hedefi birden gerçekleştirdi Peygamber aleyhisselam.
Birincisi, gencin fikrini düzeltti. İkincisi, herkese bir ders verdi; insanlara dinin nasıl öğretileceğini gösterdi. Bize de yol yordam öğretti. İkna etmenin tehdit etmekten daha müessir olduğunu anlatmış oldu. Üçüncüsü, Uygulamalı, ikna edici eğitimin temellerini attı. Sabrın eğitimde bir numaralı malzeme olduğunu gösterdi. Bir kişinin eğitimi için belki orada bin kişiyi bekletti; onlara canlı örnek göstermiş oldu. Dört: O medresenin icazetli talebelerinden biri olan Enes bin Malik bize başka bir olayı naklediyor. Eğitimi, öğretimi, sabrı, insan kazanmayı, konuşmayı öğreten bir dersi aktarıyor bize: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber mescidde oturuyorduk. Bir bedevi geldi. Mescide işemeye başladı. Peygamber aleyhisselamın ashabı adamın üstüne yürümek istediler, onu azarladılar. Peygamber aleyhisselam: ‘Adamı kesmeyin, bırakın onu’ dedi. Adamı bıraktılar. O da işini bitirdi. Sonra onu çağırdı ve şöyle buyurdu:
‘Bu mescidler, böyle pis işler için uygun değildir. Buralar Allah’ı zikir, namaz ve Kur’an okumak içindir.’ Sonra da oradakilere, adamın işediği yere bir kova su dökmelerini emretti. Cevabını netleştirmenin zor olduğu bir soru var önümüzde: Burada kim eğitilmiş oldu? Bedevi mi, olayı izleyen ve bedeviyi cezalandırmaya yeltenen sahabiler mi? Elbette iki taraf da eğitilmiş oldu. Bir kişiye cami terbiyesi verildi. Diğerlerine de en kaba suçları işleyenlere bile nasıl bir eğitim uygulanması gerektiği, sabır, tatlı söz gösterilmiş oldu. Evlerinde halıyı kirleten çocuklarına en ağır hakaretleri yapabilen annelerin bir kenarda muhafaza etmeleri gereken bir bilgi olarak saklanmalıdır bu.
Beş: O muhteşem medresenin, öğretimin eğitim olduğu mekânın seçkin talebelerinden, Kur’an’ın mütercimi İbni Abbas radıyallahu anhüma bir örnek veriyor: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Muaz’ı Yemen’e gönderiyordu. Ona dedi ki: ‘Onlara Allah’tan başka hiçbir ilah olmadığını, benim de Allah’ın Resûlü olduğumu anlat. Bunu kabul ederlerse onlara, Allah’ın kendilerine her gün ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını anlat. Bunu kabul ederlerse onlara, Allah’ın mallarında, zenginlerden alınıp fakirlere verilecek bir sadakayı farz kıldığını anlat.’ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, kendisini temsilen bir yetkiliyi Yemen’e gönderiyor. Orduları çıktıkları savaştan sürekli galip dönen bir devletin başıdır o. Onu temsil eden de o gücü temsil etmektedir. Temsilcisine, kararnameleri vatandaşlara sıralamasını emretmiyor.
İmanın kademe kademe kalplere yerleşmesini, insanların talimatla iman etmelerinden daha üstün tutuyor. En ağırdan en kolaya doğru bir sıralamayla insanların ikna olacakları bir metodun tercih edilmesini teşvik ediyor.
KAYNAK : yeniakit