BRICS ’e yakınsınız

Türkiye ekonomisi, Avrupa ile ticari ilişkilerini büyütürken, yönünü alternatif pazarlar olarak gördüğü doğuya da çeviriyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BRICS Zirvesi’ne (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika) katılarak “üye olabiliriz” mesajı ile güçlenen bu tez, Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyeliği ile de birleştiğinde yeni bir ekonomik büyüme potansiyeline işaret ediyor. Uzmanlar, Türkiye’nin BRICS ve AEB üyeliği ile birlikte ciddi anlamda güçleneceğini belirtirken, ABD’nin git gide yalnızlaştığını da belirtiyor. Rus Ulusal Ekonomi Başkanlık Akademisi Finans Mühendisliği Kürsüsü Başkanı ve eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Konstantin Korişçenko, Türkiye’nin BRICS ve AEB’ye üyeliğinin tüm taraflar için fayda sağlayacağını ifade ederek, “BRICS, Türkiye için bazı yatırım kaynakları sağlayabilirken, AEB ile ticarette, örneğin ‘sıfır tarife’ gibi önemli avantajlar sağlanabilir” dedi. 

YENİ İŞ BİRLİKLERİ 

Korişçenko, ABD’nin küresel ekonomideki avantajlı konumuna işaret ederek, “ABD doları dünya ticaretinde yoğun bir şekilde kullanılmaya devam ediyor ve bankacılık sistemleri sermaye akışında önemli bir kontrole sahip. Bu nedenle ABD yönetimi, ekonomi kartını kullanmaya oldukça hevesli. Ancak tarih, Sovyetler Birliği, İran, Kuzey Kore ve Küba örneklerinde olduğu gibi bu yaklaşımların son derece tartışmalı sonuçları olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı. ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) “kısmen kalıcı yaptırımları” karşısında Rusya için en mantıklı adımın, dünyanın geri kalanıyla iş birliğini geliştirmek olduğunu vurgulayan Korişçenko, Rus iş dünyasının ve diplomasinin, BRICS, AEB ve Şangay İşbirliği Örgütü ile giderek artan ortak faaliyetlere giriştiğini gördüklerini söyledi. 

YAPTIRIMIN ETKİSİ YOK 

Yeni Ekonomi Üniversitesi Finans Bölümü Öğretim Üyesi Oleg Şibanov da ABD’nin, yaptırımlarıyla DTÖ kuralları ve serbest ticarete yönelik yükümlülükler gibi çok sayıda uluslararası kuralı çiğnediğini söyledi. Rus ekonomisinden sorumlu yetkililerin, yaptırımlar nedeniyle oluşan zor durumla baş etmek için önemli ve doğru kararlar aldığını belirten Şibanov, “İlk yaptırımların arkasından 3 yıl içerisinde Rusya bütçesi dengelendi ve şu anda bütçe fazla veriyor. Mali politikalar sayesinde de Rus rublesi tepetaklak düşmekten kurtulurken, enflasyon düşük seviyede kalabildi. Yaptırımlara maruz kalan ülkeler mali politikaları konusunda son derece isabetli kararlar almak zorundadırlar” diye konuştu. 

“ABD GİT GİDE KENDİSİNİ YALNIZLAŞTIRIYOR” 

Rus Ulusal Ekonomi Başkanlık Akademisi’nden Boris Pivovar ise ABD tarafından yaptırım sürecinin Rusya için şaşırtıcı olmadığını ve buna göre yapılan hazırlıklar sayesinde yaptırımlardan etkilenmediklerini söyledi. Rusya’nın ABD dışında da çok sayıda ülkeyle ortaklık yürüttüğünü anlatan Pivovar, şunları kaydetti: “Ayrıca Rusların özel bir mantalitesi vardır. Tüm tarihimiz boyunca düşmanlarımız oldu ve biz böyle zor zamanlarda sıkı bir şekilde çalışırız. Türkiye de son derece gururlu bir ülke ve bu nedenle ülkelerimiz yaptırımlara boyun eğmiyor. ABD, sadece yaptırım dilini kullanarak sadece kendisini yalnızlaştırıyor.” 

KAYNAK : STAR GAZETESİ