Fransa’da sığınmacılar polis şiddetine maruz kalıyor
Fransa’da sığınmacılar, kamplarda olumsuz koşullarda yaşam mücadelesi verirken bir yandan da kötü muameleye uğruyor ve polis şiddetine maruz kalıyorlar. Fransa Başbakanı Cazeneuve ve Fransa İçişleri Bakanı Le Roux, mültecilere yönelik polis şiddetine ilişkin soruları cevaplamadı.

Fransa’da sığınmacıların, kamplarda karşı karşıya olduğu olumsuz koşullar, uğradıkları kötü muamele ve polisin sığınmacıları hedef alan şiddet tartışılıyor.
Fransa’da sığınmacılar ağır yaşam koşullarında mücadele verirken aynı zamanda polis şiddetine maruz kalıyor.
ABD’nin yeni yönetimini sığınmacı politikası nedeniyle sert bir şekilde eleştiren ve kendilerinin duvar örmediğini iddia eden Avrupa Birliği (AB), 12 ayrı dikenli tel duvar ve komşu ülkelerle “sembolik duvar” sayılabilecek anlaşmalarla kendini savaş, zulüm ve yoksulluktan kaçanlara karşı “korumaya” almış durumda.
Fransa’da Calais kampı dağıtılmadan önce kalan sığınmacıların İngiltere’ye giden tırlara binmesini önlemek için bu kişilere karşı İngiltere’nin mali desteğiyle geçen sene 4 metre yüksekliğinde duvar inşa edildi.
Fransa’nın Calais kentindeki Jungle sığınmacı kampında geçen sene ekim ayında çoğunlukla Afgan, Sudan ve Suriyelilerin olduğu yaklaşık 6 bin sığınmacının tahliye edilmesi, Fransa’nın gündemine damga vurmuştu.
Calais’deki sığınmacı kampında yaşanan sorunlar
Sığınmacı kampının kapanmasının ardından merkezin önünde bekleyen 18 yaşından küçük yaklaşık 100 çocuk sığınmacı kayıt altına alınmamış ve Jungle’ın içinde bulunan konteynıra gitmeleri söylenmişti.
Konteyner yönetimi de kayıt altına alınmayan çocukları buraya kabul etmedi, çocukların bir bölümü geceyi derneklerin merkezlerinde bir kısmı da konteynırların önünde dışarıda geçirdi.
Çocukların yanı sıra bin kadar sığınmacının da kayıt altına alınmadığı, bir kısmının Paris, Belçika ve Almanya’ya gittiği biliniyor. Bazı sığınmacıların da Calais ve civarındaki terk edilmiş binalara yerleştiği tahmin ediliyordu.
Jungle sığınmacı kampının dağıtılmasının ardından yaklaşık 3 bin sığınmacı Paris’in kuzeyinde Stalingrad, Jaures ve Flandre metro istasyonları etrafında çadır kurmuşlardı, ancak polis çadırları geçen yıl ekim ayında kaldırmıştı.
Köprü altlarında derme çatma çadırlarda kalan sığınmacılar, 80 otobüsle Paris çevresindeki 74 sığınmacı merkezine götürüldü.
Genellikle Afgan ve Sudanlı sığınmacıların yaşadığı kamp son haftalarda nüfusunu ikiye katlamış ve hükümet sığınmacıları sokakta bırakmakla suçlanmıştı.
Bunun yanı sıra L’express gazetesinde yer alan haberde, Jungle kampındaki sığınmacıların ciddi sağlık sorunları yaşadığı, 3 ila 5 dakikada bir sığınmacının doktor tarafından muayene edildiğini ve şartların katlanacak gibi olmadığı ifade edilmişti.
Haberde, ayrıca kamptaki sağlık hizmetlerin çok yetersiz olduğu vurgulanmıştı.
Polislerin sığınmacılara yönelik şiddeti
Fransa’da sığınmacılar bir yandan olumsuz koşullar altında yaşam mücadelesi verirken diğer yandan polis şiddetiyle karşı karşıya.
Le Monde gazetesinin İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporuna dayandırdığı haberinde, polisin Calais’deki Jungle kampında sığınmacılara saldırdığı ve şiddet uyguladığı ifade edilmişti.
HRW’nin bazı sığınmacılarla röportajları, her sığınmacının haftada en az bir kez polis şiddetine maruz kaldığını ortaya koymuştu. Uluslararası Af Örgütü, Fransa’nın geçen yıl İtalya’dan ülkeye giriş yapmaya çalışan sığınmacıların yüzde 70’ini engellediğini bildirmiş, “Bu uygulama, yetkililerin bilinçli bir taktikle sığınmacıların haklarını kullanmalarını engellediğini, onları caydırmaya çalıştığını gösteriyor.” ifadesini kullanmıştı.
Sınır Tanımayan Doktorlar Derneği de sert kış koşullarına dikkat çekerek, polisin sığınmacılara yönelik kabul edilemez uygulamalara başvurduğunu ve sığınmacıların hayatını tehlikeye attığını açıklamıştı.
“Yetkililere, polisin Paris’te sığınmacılara yönelik taciz ve şiddet eylemlerini durdurması için gerekli önlemleri alması çağrısında bulunuyoruz.” ifadesine yer verilen açıklamada, polisin sığınmacıların çadırlarına, battaniyelerine ve kartonlarına el koymasına, sığınmacıları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanmasına tepki gösterilmişti.
Bu arada Mediapart gazetesi geçen ay Fransa Başbakanı Bernard Cazeneuve ve Fransa İçişleri Bakanı Bruno Le Roux’nun, sığınmacılara yönelik polis şiddetine ilişkin soruları cevaplamayı reddettiğini yazdı.
Paris’te kayalarla engellenen sığınmacılar Başkent Paris’in 18. bölgesinde yer alan La Chapelle köprüsü altına, köprünün biraz ilerisinde bulunan mülteci merkezine alınmayan sığınmacıların çadır kurmasını engellemek için geçen yıl sonunda büyük kaya parçaları yerleştirilirken, Paris Belediyesinin koyduğu kayalar büyük tepki topladı. Konuyla ilgili açıklama yapan sığınmacı örgütü “Solidarite Migrants Wilson”, bu durumun kesinlikle kabul edilemez olduğunu, daha önce de aynı bölgede sığınmacılara yemek dağıtırken tehdit edildiklerini ve engellenmeye çalışıldıklarını bildirdi. Örgüt, engellemelere rağmen gidecek yerleri olmadığından kayaların arasında uyumaya çalışan sığınmacılar olduğuna dikkati çekerek, hem mülteci merkezine giriş yapmak için bekleyen hem de bölgede çaresiz durumdaki sığınmacılar için yemek dağıtmaya devam edeceğini açıkladı. Buna benzer bir uygulama, iki ay önce Paris’in Saint-Denis banliyösünde hayata geçirildi. Bölgede bir caddenin etrafı, barikatlarla çevrelendi ve sığınmacıların kamp kurmasını engellenmeye çalışıldı.
Caen’da sığınmacıların dramı
Le Figaro gazetesinin haberinde, Fransa’nın kuzeyindeki Caen şehrinde bu ay 4 aileden oluşan ve 10’u çocuk 34 sığınmacının, yaşadıkları bir iş yerinden tahliye edildiğini belirtildi.
Yine kentte geçen yıl nisan ve temmuz aylarında sığınmacıların kaldığı mekanlarda yangınların çıktı. Nisan ayında çıkan yangında sığınmacılardan yaralanan olmazken, polis yangının kasıtlı bir şekilde çıkarılmış olabileceğini bildirdi. Temmuzda çıkan yangında ise 34 sığınmacıdan 12’si zehirlendi.
Caen savcısı Carole Etienne, sığınmacıların “tehlikeli mekanlarda ve yasa dışı koşullarda yaşıyorlar” derken, Caen’de yaklaşık 250 sığınmacının evsiz kaldığı, 100’ü sokaklarda yaşadığı ve 150’sinin kentin farklı yerlerine sığındığı bilgisi verildi.
Yerel Normandie Actul gazetesinin geçen yıl yayınladığı bir haberde de Caen’de sığınmacıların kaldığı kampta koşulların çok ağır olduğuna, 100 kişiye iki duşun düştüğüne dikkat çekilmişti.
Avrupa’ya ‘Calais’ utancı yeter
Avrupa tarihinin utanç verici dönemlerinden birini yaşıyor. Mülteci krizinde sınavı geçemeyen Avrupa ülkeleri, krizi hafiftletmek yerine, körükleyen kararlara imza atmaya devam ediyor. Fransa’nın Manş kıyısındaki Calais’te yer alan kampı kapatması ve tahliyeye başlaması, utanç vesikası olarak yerini aldı. Fransa’nın Manş Denizi kıyısında bulunan Calais’deki Jungle adıyla bilinen derme çatma sığınmacı kampı Fransız yetkililerin kapatma kararı sonrası tahliye edilmeye başlandı. Avrupa Birliği’nin mülteci politikasının başarısızlığını bir kez daha gözler önüne seren kapatma kararı sonrası kamptan gelen fotoğraflar insanlığın vicdanını yakıyor. Calais, Fransa’nın kuzeyinde bulunan bir mülteci kampı. Sudan, Eritre, Etiyopya, Afganistan ve Suriye’den gelen insanlar iç savaş ve dikta yönetiminden kaçtıkları Fransa’da yetkililer tarafından bu ‘Jungle’ ormanına yerleştirilmiş. Birkaç hafta içinde dağıtılacaklarKampta kalan binlerce mülteci, sabahın erken saatlerinde hükümetin belirlediği merkezlere giderek, kampı tahliye etmeye başladı. Mültecilerin tahliyesinin bir hafta sürmesi bekleniyor. Merkezde gruplara ayrılacak sığınmacılar birkaç hafta içerisinde ülkenin çeşitli bölgelerinde bulunan sığınmacı merkezlerine gönderilecek.Konuya ilişkin açıklama yapan Pas-de-Calais Valisi Fabienne Buccio, sığınmacıların, kampı sabah saatlerinde terk ederek kamp yakınında kurulan karşılama merkezine geleceğini ifade eden Buccio, merkezin kamptakileri ağırlayacak donanımda olduğunu kaydetmişti. Kampın kapatılma gerekçelerinden birisi; Fransa’dan İngiltere’ye geçmek isteyen mültecilere engel olmayı öngören Touquet Anlaşması. Bir kısmı Şubat’ta tahliye edilmiştiKampın bir kısmı şubat ayında tahliye edilmiş ancak polis çadırlarını terk etmek istemeyen sığınmacılara sert müdahale etmiş, tahliye bir hafta sürmüştü.Tahliyenin daha kolay geçmesi için Jungle’daki 72 dükkan ve lokanta geçtiğimiz günlerde kapatılmıştı.Tahliyeyi takip etmek için ‘basın ordusu’ kurulduFransa’nın Calais kentinde bulunan Jungle sığınmacı kampının yarın başlayacak tahliyesini, 400 kişilik bir basın ordusu takip edecek. Calais kentinin bağlı olduğu Pas-de-Calais Valiliği ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri, tahliyenin güvenliği açısından kampta bir hafta devam edecek operasyon için gazeteciler için bir merkez oluşturdu.Kampın kapatılma gerekçelerinden birisi; Fransa’dan İngiltere’ye geçmek isteyen mültecilere engel olmayı öngören Touquet Anlaşması. Anlaşmanın detayları şöyle:İngiltere ile Fransa arasında 2003 yılında imzalanan Touquet Anlaşması, Fransa’nın Manş Denizi’ni geçmek isteyen sığınmacıları alıkoymasını öngörüyor. Bunun karşılığında İngiltere de sığınmacıları alıkoyması için Fransa’nın kuzeyine kurulan duvar ve çitleri finanse ediyor. Bunlar arasında yapımına geçen salı başlanan ve sığınmacıları limandan uzak tutması amaçlanan 2,7 milyon euro maliyetli duvar da bunuyor.Hükümet verilerine göre, Fransa’nın İngiltere’ye en yakın mesafedeki liman kentinde kurulu “Calais’nin cangılı” olarak da adlandırılan kampta, yaklaşık 7 bin kişi yaşıyor. Ancak bölgede görevli yardım örgütleri kampta 10 binden fazla kişinin çadır ve barakalarda yaşadığını belirtiyor.Mültecilerin çoğu feribotlarla ya da Manş tünelinden araba veya kamyonlarda saklanarak İngiltere’ye geçmeye çalışıyor.Galeri: Calais kampı boşaltılıyorFransa’da Jungle kampı boşaltıldıFransa’daki sığınmacılar endişeliJungle kampında sona gelindiFransa’da göçmen duvarı kriziVideo: Jungle’da bir iyilik hikayesi; Malezya Mutfağı
Akdeniz’de 3 bin 300 göçmen kurtarıldı
Akdeniz’in İtalya ile Libya arasında kalan ve Sicilya Kanalı olarak adlandırılan bölgesinde, sığınmacıların geçişlerinde kurtarma operasyonları sürüyor.İtalyan basınına yansıyan haberlerde, Roma’daki Sahil Güvenlik Komutanlığının idaresinde Akdeniz’in Libya açıklarında yürütülen 24 operasyonda, son bir günde 3 bin 300 sığınmacının kurtarıldığı bildirildi.Kurtarma operasyonları sırasında iki botta 7 göçmenin de cesedine ulaşıldığı kaydedildi.
Akdeniz’e botlarla açılan sığınmacılar kurtarıldı
Afrika’dan Avrupa’ya geçmeye çalışan sığınmacıların yoğun kullandığı Akdeniz’in “Sicilya Kanalı” olarak adlandırılan bölgesinde son 24 saatte yapılan operasyonlarda, çok sayıda göçmen kurtarıldı.Roma’daki Sahil Güvenlik Komutanlığının koordinesinde sahil güvenlik botları, İtalyan donanması ve sivil toplum kuruluşlarına ait deniz unsurlarıyla icra edilen 22 farklı operasyonda, en az 36 göçmen botuna müdahale edildi.Operasyonda, şu ana kadar 5 bin 600’ü aşkın sığınmacı kurtarıldı. Kurtarma operasyonları sırasında, 7’si tek botta olmak üzere 9 göçmenin de cesedine ulaşıldı.Operasyonların sürdüğü ve bu sayıların artabileceği belirtildi.Haberde, 3 yıl önce bugün, bölgedeki Lampedusa Adası açıklarında teknenin alabora olmasıyla Afrikalı sığınmacılardan 366’sının hayatını kaybettiği, 20’sinin de kaybolduğu hatırlatıldı.
567 göçmeni taşıyan tekne böyle battı + 1Tümünü Gör 25 Mayıs 2016 AA
İtalya açıklarında kaçak göçmenleri taşıyan tekne battı. İtalyan Deniz Kuvvetleri ekipleri tarafından 562 kişi kurtarılırken, 5 kişinin de cesedine ulaşıldı.
01,31 dk 26 Mayıs 2016 AAGöçmen teknesi böyle battı
İtalya açıklarında kaçak göçmenleri taşıyan tekne battı. İtalyan Deniz Kuvvetleri ekipleri tarafından 562 kişi kurtarılırken, 5 kişinin de cesedine ulaşıldı. Teknenin batma anı anbean kameraya böyle yansıdı.
KAYNAK : Yenişafak