Sivil anayasanın önü açılacak
Referandum hazırlıklarını sürdüren AK Parti Strateji Grubu, vatandaşa, “anayasa değişikliği geçerse; Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve hukuk devleti nitelikleri güçlenecek. Sivil anayasa sürecinin önü açılacak” denilecek.

AK Parti Strateji Grubu, anayasa değişikliği referandum sürecinde vatandaşların tüm sorularına yanıt verecek. Yürütülen hazırlık kapsamında, “Bu anayasa değişikliği geçerse ne olur?” sorusuna karşılık, “Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve hukuk devleti olma nitelikleri güçlenecek” denilecek. Anayasa değişikliğinin, yeni anayasa sürecinin de önünü açacağı vurgulandı. Konuyla ilgili olarak şu hususlar öne çıktı:
Bu anayasa değişiklik teklifinin geçmesi ve uygulamaya konulması ile öncelikle yıllardır özlemini çektiğimiz sivil ve yeni anayasanın yapılmasının önü açılacaktır.
KRİZ ÜRETEN SİSTEM BİTECEK
Parlamenter sistemin Türkiye’nin ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine ayak uyduramadığı istikrarsız hükümetler, askeri müdahaleler ile ekonomik ve mali krizler ürettiği açıktır. Anayasa değişikliği çabalarının hız kazandığı bu dönemde, sürekli istikrarsızlık ve kriz üreten parlamenter sistemden vazgeçmenin zamanı gelmiştir.
DEMOKRATİK CUMHURİYET DAHA DA GÜÇLENECEK
Bu değişiklikle 1982 Anayasası’nın mevcut haliyle yasamayı zayıflatan ve sivil siyaset üzerinde bürokratik vesayet unsurlarını barındıran hükümet sistemini demokratikleştirecek ve tek başlı yürütme eliyle istikrarlı ve etkin bir yönetim modeli sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve hukuk devleti olma niteliklerini güçlendirecektir.
BÜROKRASİYE NEŞTER VURULACAK
TBMM’de oylanan teklif, kısmi anayasa değişikliği olmakla birlikte parlamenter hükümet sisteminden, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeceğimiz için yasama, yürütme ve yargı sistemlerimizde ciddi değişiklikler olacaktır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye’nin gündemine gelmesinin öncelikli nedenlerinden birisi sistem krizi tehlikesinin vardığı boyuttur. Türkiye, anayasa geleneği açısından vesayetçi bir yönetim sistemine sahiptir. 1960 darbesi ile kurumsallaşan bu eğilim, 1982 Anayasası ile bürokratik oligarşiye dönüşmüştür.
KAYNAK : Yenişafak