FİRMANDEX'E HOŞGELDİNİZ!

Türk mucitten doğalgazsız kombi

Ankaralı mucit Bülent Çakı, doğalgazsız çalışan kombi üretti. Bu kombiyle soğuk hava şartlarında bir evin ortalama ısınma maliyeti aylık 150 liraya düşecek.

Türk mucitten doğalgazsız kombi

Bülent Çakı yaptığı açıklamada, Ankara OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’ndeki iş yerinde üretimini yaptığı kombi sayesinde doğalgaza bağımlılığın azalacağını belirtti. Söz konusu kombinin piyasadakilere göre daha verimli çalışacağını ifade eden Çakı, yaptıkları kombinin doğalgazla çalışan kombilerle aynı fiyattan satışa sunulacağını söyledi.

Çakı, WTT adını verdikleri kombinin patenti almak için başvuruda bulunduklarını ve 4-5 ay içinde cihazın patentini alacaklarını aktardı. Cihazın baca gazı zehirlenme riskini de ortadan kaldırdığını dile getiren Çakı, gerçekleştirdikleri buluş sayesinde sisteme gönderilen suyun kovalent yapısının değişime uğradığını ve burada oluşan reaksiyon sayesinde ısı elde edildiğini kaydetti.

Çakı, sistemin çalışma prensibini şöyle anlattı:

“Elektriği, sadece ısıyı dönüştürecek cihazı çalıştırmak için kullanıyoruz. Tek yakıtı bu. Cihaz hiçbir fosil yakıt tüketmeden yeşil enerji ile çalışıyor. Elektriği sadece buradaki motor tüketiyor. Suyu ısıtmak için elektrik kullanmıyoruz. Tüketimle ilgili doğru bir rakam verebilmemiz için stabil bir zemin üzerinde konuşmamız gerekiyor. 100 metrekare yalıtımlı bir evde 400 lira gibi bir doğalgaz tüketirsiniz. Yalıtımsız da ise 650-700 liraya kadar gider. Bu cihazı 50-55 derece gibi yüksek ısıda çalıştırdığınızda, maksimum tüketeceği elektrik 150 liradır. Kombi normalde doğalgazla çalışıyor ama devir daim pompası da elektrikle çalışıyor ve kış aylarında elektrik faturasına artı bir elektrik maliyeti biniyor. Bu cihaz sayesinde bu maliyet de aylık 150 liralık faturaya dahil olacak.”
Cihazın deneme çalışmaları sürüyor

Başkentli mucit Çakı, cihazın yurt içi ve yurt dışında deneme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, yurt genelinde bayilikler oluşturacaklarını ve vatandaşların kombiyi bu bayilerden alabileceklerini söyledi.
Deneme çalışmaları kapsamında geçen hafta Fransa Makedonya’ya cihaz gönderdiklerini ifade eden Çakı, yurt içinde ise Kayseri, Nevşehir, Kahramanmaraş ve Ankara illerine bayilik vereceklerini aktardı.

Çakı, şu an haftalık 15-20 cihaz üretebildiklerini bu miktarın giderek artacağını ifade etti. Üretikleri cihazın motor sesinden dolayı daha çok kırsal bölgelerde kullanılabileceğini anlatan Çakı, cihazın konutlarda kullanımını yaygınlaştırmak için daha sessiz çalışan sistemler üzerinde çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Çakı, yürüttükleri çalışmalar sayesinde söz konusu cihazın kendi elektriğini üretebilir hale geleceğini belirterek, “İki yıl sonra bu ürünü geliştirerek 68 derece ısıya ulaştığında da bir türbin sayesinde kendi tükettiği elektriğin iki katını üretecek hale getireceğiz. Böylece yakıt tamamen bedavaya gelecek. Çift yönlü bir sayaç koyarak fazla elektriği şebekeye verip elektrik satışından da para kazanılabilecek.” diye konuştu.

8 lira için değer mi?

Emeklilere verilecek ve 300-450 lira arasında değişen promosyon ödemesi için bankaların istediği şartlar tepkiye neden oldu. Maaş promosyonu için anlaşılan 16 bankanın bir defaya mahsus olmak üzere yapacağı ödeme emekliler için ayda 8 ila 12 lira gibi küçük bir katkı anlamına geliyor. Bu cüzi rakam için bankaların emeklilerden fatura otomatik ödeme talimatı, kredi kartı alma ve kredi mevduat hesabı gibi şartlar öne sürmesi eleştiriliyor. Emekliler için getirilen şartların ağır olduğunu belirten Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, tüketicilere pranga vurulduğunu belirtti. Ağaoğlu, tüketicileri önlerine konulan her sözleşmeyi kabul etmemeleri bankalarla anlaşma yapmaları konusunda uyardı. ŞARTLAR ÇOK AĞIRBankaların öne sürdüğü ağır şartları eleştiren Ağaoğlu, “Promosyon şartları adeta emekliye 3 yıl pranga vuruyor. Emeklinin 3 yılda alacağı 300 lirayı 36 aya böldüğümüzde aybaşına ortalama 8,5 lira para düşüyor. Ayda 8,5 lira katkı sağlamak adına 3 yıl maaşınızı o bankaya teslim etmenin yanı sıra, en az 2 tane otomatik fatura ödeme talimatı vereceksiniz. Bir de yetmedi kredi kartı alacaksınız. Banka vereceği kart için aidat isteyecek. Otomatik ödemeler için kredili mevduat hesabı açacak” dedi.KEPÇEYLE ALACAKKendi adın açılan kredili mevduat hesabının yüksek faizini ödemek istemeyen emeklilerin hesapta aylık para bulundurmak zorunda bırakıldığına dikkat çeken Ağaoğlu, şu eleştirilerde bulundu: “Aylık para demek, vadesiz o hesaba para atmak demek. Para orada boş boş duracak. Örneğin; doğalgaz ve elektrik faturası ortalama 400 lira mı geliyor? Bu paranın o hesapta olması gerekiyor. Bu parayı faizsiz banka kullanacak. Aksi halde son gün bankaya koştur koştur gideceğim ve faturamı yatıracağım. Yani burada bankalar ‘kaşıkla verdiğini kepçeyle geri al’ oyunu kurmuşlar.”EMEKLİ KÜLFETİ KALDIRAMAZPromosyon verecek bankaların elbette belli bir süre müşteriyi kendilerinde tutmaları gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, “Tüm bu şartlar yerine getirildiğinde zaten promosyon kampanyasına dahil olmayan bankalar bile yüzde 30 fazlasını size hediye olarak verir. Diğer türlü bir anlamı kalmıyor promosyonun. Benim tavsiyem tüketiciler, bankalarla anlaşma yoluna gitsinler. Eğer hiçbir banka ile anlaşamazlarsa, bankalar Rekabet Kurumu’nun 4. maddesine göre suç işliyorlar demektir. Bankalarla iyi pazarlık yapılmalı. Tüketici bu durumu lehine çevirmeli” açıklamasında bulundu.


Doğalgaz tüketiminde rekor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de doğalgaz tüketimi rekor seviyeye ulaştı. Doğalgaz tüketimi, 14 Şubat Salı günü 243 milyon metreküpe ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesi görüldü. Türkiye’nin doğalgaz tüketiminde daha önce 25 ve 26 Ocak 2016’da 235 milyon metreküple rekor kırılmıştı.


Enerjide doğalgazın rolü değişmeyecek

İngiltere merkezli teknik danışmanlık ve araştırma şirketi Lloyd’s Register’ın Enerji Direktörü Alasdair Buchanan, Avrupa’da son dönemde karbon emisyonunu azaltmak için efektif adımlar atıldığını belirterek, “Doğalgaz kısa ve orta vadede küresel enerji arzında önemli bir paya sahip olmaya devam edecek. Türkiye’nin bu süreçte, karbon emisyonunu azaltmada daha temiz olan gaza yönelme şansı var ” dedi.Buchanan, Türkiye’nin enerji piyasasını ve Avrupa’da uygulamaya geçirilen karbon emisyonunu azaltma politikasını değerlendirdi.Doğalgazın kömürden daha az karbon salınımına sahip olduğunu ve gaz kullanımının yaygınlaştırılmasıyla kömüre olan ihtiyacın azaldığını da vurgulayan Buchanan, “Doğalgaz, kısa ve orta vadede küresel enerji arzında önemli bir paya sahip olmaya devam edecek. Gelecekte pazar payının daralması veya genişlemesi ülke politikalarına ve toplam fiyata bağlı olacak. Ancak bu bizim tamamen karbon salınımı olan yakıtları kullanmamızdan uzaklaşmamız anlamına gelmiyor. Yeni dönemde yenilenebilir enerjinin en ucuz seçenek olduğunu düşünüyorum. Ancak Rus gazına erişim Türkiye için kolay, bu dikkate alındığında Türkiye’nin karbon emisyonunu azaltmada gaza yönelme şansı var” değerlendirmesinde bulundu.”Son gelişmeler Türkiye’ye güvenin kanıtı”Buchanan, Türkiye’nin harika enerji kaynakları olduğunu ve diğer kaynaklara ulaşım konusunda da avantajları bulunduğunu belirterek, şu anda ülke enerjisinin büyük kısmının doğalgaz ve kömürden geldiğini hatırlattı.Türkiye’de bulunan rüzgar ve güneş enerjisinin bölgenin en iyilerinden olduğunu dile getiren Buchanan, şunları kaydetti:”Ne olursa olsun Türkiye için enerji güvenliği anahtar konu olmaya devam edecek. Bir bölgede enerjide kaynak çeşitliliğini arttırıp düşük karbonlu, temiz enerjinin öne çıktığı bir gelecek için uzun dönemli ve güçlü bir yenilenebilir enerji politikasına ihtiyaç var. Böyle bir politika, yatırımcılara projelerini sunması için güven verecektir. Zaten 2000’li yıllarda Türkiye’nin rüzgar endüstrisinde yaşanan gelişmeler de ülkeye duyulan güvenin kanıtı niteliğinde. Dünyada, yenilenebilir enerjiyi benimsemiş ülkeler kazandılar. Yatırım büyüyor, işler büyüyor ve ülke ekonomisi bundan faydalanıyor. Yenilenebilir enerjiye yönelenler ve bunu başaranlar endüstriye rehberlik edecek güçlü ve uzun vadeli politikalar uyguladılar. Herhangi bir sektördeki büyümenin anahtarı, yatırımcının güvenini sağlamaktan geçer, bunu başarabilmek önemli.”


Türkiye’den enerji atağı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliğinin (TÜREB) yıllık hazırladığı rapora göre, Avrupa’da Almanya 2016 yılında 5 bin 443 megavatla birinciliğini korudu.Fransa bin 561 megavat ile ikinci, Türkiye bin 387 megavat ile üçüncü, Hollanda 887 megavat ile dördüncü ve İngiltere de 736 megavat ile beşinci sırada yer aldı. Abk Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, AB ülkelerinde 2016 yılı içinde kurulmuş toplam 24.5 gigavatlık kapasitenin yüzde 86’sını 21.1 gigavat ile yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğunu ve böylece 2014 yılındaki yüzde 79’luk yenilenebilir enerji payını geçtiğini söyledi.Rüzgar enerjisinin, Avrupa Birliğinin ikinci en büyük kapasite faktörü olarak kömürün yerini aldığını hatırlatan Kaya, Türkiye’de 2007 yılında 146 megavat olan rüzgar enerjisi kurulu gücünün, son 10 yılda 10 milyar dolarlık yatırımla 37 katına ulaştığını vurguladı.İzmir öncü kentTürkiye’nin toplam rüzgar enerjisi kurulu gücünün yüzde 20’sinin İzmir’de olduğunu dile getiren Erman Kaya, İzmir’deki kurulu rüzgar enerjisi gücünün son kabullerle bin megavatı geçtiğini söyledi.Türkiye’nin 10 bin megavat denizde, 38 bin megavat karada olmak üzere; toplam rüzgar potansiyelinin 48 bin megavat olduğunun altını çizen Erman Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:“Şu an karadaki potansiyelin yüzde 14’ünü yani 5 bin 150 megavatını kullanıyoruz. Elektrik İşleri Etüt İdaresinin verilerine göre İzmir’de 12 bin megavat potansiyel bulunuyor. İşletmedeki RES’lerin yüzde 38’i Ege Bölgesi’nde yer almakta olup inşaat halinde olan RES’lerin yüzde 50-70’i de Ege Bölgesi’ndedir. İnşaat halindeki RES’lerin yüzde 27’si de İzmir’dedir.Bu rakamlar bize şunu gösteriyor; yenilenebilir enerjinin önemi artmakta olup, gerek ülkemizin enerji bağımsızlığı gerekse dünyamızın iklim değişikliğiyle mücadelesinde İzmir, ülkemizin yenilenebilir enerji başkenti olma yolundadır.Tüm bu değerlere baktığımızda İzmir’in önünün ne kadar açık olduğunu görüyoruz. Bu kaynakları elbet birileri kullanacak. Biz bu kaynakları yerli üreticinin kullanmasından ve katma değerini İzmir ve ülkemize kazandırmasından yanayız. Tüm çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz.””Üretim arttıkça fiyatlar düşer”Türkiye’nin 2023 yılına kadar rüzgar enerjisi kurulu gücü kapasitesini 20 bin megavatın üzerine çıkarmayı planlandığını belirten Erman Kaya, rüzgar enerjisinde İzmir başta olmak üzere; Ege Bölgesi’nin ciddi mesafe kat ettiğini, yerli ve yenilenebilir enerjide İzmir ve Ege Bölgesi’nin büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Türkiye’de rüzgar enerjisi üretimi arttıkça enerji birim fiyatlarının da düştüğünü hatırlatan Kaya, “Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği WindEurope tarafından açıklanan rapora göre, Avrupa’da 153 bin 700 megavata ulaşan rüzgar enerjisinin, bölgede toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 10.4’ü buldu. Ülkemizde ise bu oran daha düşük. Şu an rüzgar enerjisinin toplam enerji üretimi içindeki payı yüzde 6.6 seviyelerinde. Rüzgar enerjisi kaynaklarının ülkemizde devreye girmesiyle birlikte dışa bağımlılığımız azaldığı gibi, elde edilen gelir de vatandaşımızın cebine yansıyor. Yenilenebilir enerjiye yapılan her yatırım, insanlarımızın ekonomik açıdan daha ferah bir gelecek elde etmelerinin de önünü açacak” diye konuştu.”Dışa bağımlılığımız azalacak”Yenilenebilir enerji üretiminin toplam üretimdeki payının artırılmasıyla dışa bağımlılığın da azalacağını kaydeden Erman Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda doğalgaza yüzde 46 civarında bağımlılığımız var. Bir diğer deyişle, Rusya’ya enerjide yüzde 65 bağımlıyız. Buradaki yerli kaynaklarımız öncelikle güneş ve rüzgar. Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmadığımız takdirde dışa bağımlılığımız artacak. Gelişmiş ülkelere baktığımızda enerji ithalatını minimum seviyelere indirdiklerini görüyoruz.Büyük şirketlerinin kendi enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından üretmeye başladıklarına tanık oluyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak artık sadece bir tercih değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluk haline geldi.” 3 ilde doğalgaz dağıtım lisansı ihalesi Sanayi ciro endeksi arttı Dünyadaki 650 iş merkezinde Türk imzası

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ