Türk yapımı ‘Panter’

Türkiye’nin her geçen gün gelişen savunma sanayisi sayesinde dışa bağımlılığını azaltan Türk Silahlı Kuvveleri (TSK), taktik ve operatif sınıfta gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir düzeydeki silahlarıyla dikkat çekiyor. Envanterine giren milli silahlarla terörle mücadelede daha da güçlenen Türkiye, her geçen gün gelişen yerli savunma sanayisiyle dosta güven veriyor, düşmana ise korku salıyor.

Özgün tasarımıyla Türkiye’nin ilk obüsü olma özelliği taşıyan Panter ( T-155 Çekili Obüs), topçu birliklerinin en önemli silahları arasında yer alıyor.
40 km menzili var

Birçok görevde etkin olarak kullanılan obüs araçla çekilebildiği gibi üzerindeki güç grubu sayesinde çekici olmaksızın da hareket edebiliyor. Hızla mevzilenebilen ve kısa sürede atışa hazırlanabilen Panter, 40 kilometre menzile sahip.
Atış öncesinde top komutanı ve şoförün bulunduğu obüs, arazideki yerini alıyor. Koordinatların bildirilmesinin ardından Panter Obüsü kısa sürede mevzileniyor. Namlunun öne alınmasının ardından atış için hazırlıklar başlıyor. Obüsün mevzilenmesi sonrası 155 mm’lik mühimmat namluya yerleştiriliyor. Top komutanın emriyle atış başarıyla gerçekleştiriliyor.

Dakikada 6 atış

Panter obüsü, oldukça hızlı atış yapabilme kabiliyetiyle göz dolduruyor. Normal şartlarda dakikada 4-6 atım yapabilen Panter, darbeli atışlarda 15 saniyede 3 atım, sürekli atışlarda ise dakikada 2 atım yapabilme özelliğine sahip.
155 mm Panter Obüsü Atış Kontrol Sistemi ise, Panter Obüsünün atışa hazırlık, ateş idaresi ve atış kontrol işlemlerinin bilgisayar yardımıyla yerine getirilmesini ve diğer ateş destek unsurlarına sayısal entegrasyonunu sağlıyor.

Yeni Şafak Ekonomi (@yenisafakekonomi)’in paylaştığı bir gönderi (16 Şub 2017, 22:39 PST)

Panter ( T-155 Çekili Obüs), topçu birliklerinin en önemli silahları arasında yer alıyor.
Terörle mücadeleye yerli roket

Türkiye’nin tam bağımsız ülke olabilmesi için savunma sanayisinin yeterli hale gelmesi gerekiyor. Bu alanda eksikliği fark eden ve birçok çalışmaya imza atan hükümet, savunma sanayinin millileştirilmesi için yerli Ar-Ge ve üretimi destekleyerek ülkemizin yeterliliğinin artırılmasına katkı sağlıyor. Birçok özel şirket, teknokent ile küçük ve orta işletmeli kuruluşlar da savunma sanayinin yerlileştirilmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Ülkemizin savunma sanayisinde yerli katkı payını artırmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünleri üretmekle kendini görevlendiren Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE), çok namlulu roket atar tarafından atılan 122 mm topçu roketi üretti.Yerli olarak üretilen 122 mm topçu roketi iç ve dış operasyonlarda terör örgütlerine karşı aktif olarak kullanılıyor. Topçu Roketleri yüksek isabet, asgari dağılım ve yüksek tahrip güçleri sayesinde, 3 km’den 100+ km mesafeye kadar kritik bölge hedefleri üzerinde yoğun ve etkili ateşler yapabilme yeteneğine sahip. Bu üstün özellikleri sayesinde zamanında, doğru ve etkili ateş gücü meydana getirerek, manevra kuvvetine mükemmel ateş desteği sağlıyor.Teknik özellikleri: Roket Tipi Topçu, güdümsüz, karadan karaya Kalibre 122 mm Sistem Toplam Uzunluğu 2750 mm Harp Başlığı Patlayıcısı Comb B Sistem Toplam Ağırlığı 67500 g Yakıt Tipi Çift bazlı Tapa Mekanik Tapa ( MRV-U) Dağılım (Cep) % 1 Azami Menzil20000 mMilli Savunma Bakanlığı MKE’nin ürettiği topçu roketinin görüntülerini paylaştı. MKE'nin yerli olarak ürettiği 122 mm topçu roketi iç ve dış operasyonlarda terör örgütlerine karşı aktif olarak kullanılıyor. pic.twitter.com/XPOQk6olon— Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) 24 Ocak 2017 Boran obüsü ile dakikada 6 atışDüşman gemilerinin göremeyeceği sistem

Düşman gemilerinin göremeyeceği sistem

Radar sistemlerine ilişkin teknolojiye sahip olunması birçok ülke için kritik önem taşıyor. Türkiye’de yerli savunma sanayi projelerini etkin bir şekilde sürdüren Aselsan, 1991 yılında alınan Savunma Sanayi İcra Komitesi kararı doğrultusunda, Radar Teknoloji Merkezi ile Silahlı Kuvvetlerimizin radar ihtiyaçlarının gelişmiş teknolojiye sahip radar sistemleriyle karşılanması için bu alandaki faaliyetlerini artırarak sürdürüyor. Yürütülen çalışmalarda her türlü menzil ve fonksiyonda kara, deniz ve hava radarının milli olarak geliştirilerek üretilmesinde ihtiyaç duyulan bilgi birikimi ve alt yapı ülkemize kazandırılıyor. Bu sayede hava savunma top ve füze sistemleri, sınır ve sahil gözetleme sistemleri, deniz platformları, havadan keşif gözetleme sistemleri için ihtiyaç duyulan arama, takip, atış kontrol, silah tespit, gözetleme radarlarının özgün olarak geliştirilerek üretilmesi faaliyetlerine en ileri radar teknolojileri uygulanarak devam ediliyor. Yenisafak.com olarak bu hafta deniz yüzeyinde hareket eden her türlü su üstü hedefin tespitini sağlayan, tespit ederken tespit edilmeme (LPI – Low Probability of Intercept) özelliğine sahip Alper Gemi LPI Radar Sistemini ele alacağız. Askeri gemilerin savaş zamanında seyir radarı olarak kullanımına yönelik geliştirilen radar, geminin çevresindeki hedefleri tespit ederken düşman gemiler tarafından tespit edilememesi ile önem taşıyor. ALPER radarının Savaş Yönetim Sistemleri ve gemilerde mevcut seyir radarları ile entegre edilerek ortak konsol üzerinden kullanılabilmesi, sistemin her türlü deniz platformunda kullanımını olanaklı kılıyor. Milli Savunma Bakanlığı geçtiğimiz günlerde, ALPER LPI Radar Sistemi’nin bu ay hizmete girecek olan TCG Bayraktar LST’de (Landing Ship Tank) kullanılacağını açıkladı.Her türlü su üstü hedefinin tespitini sağlayan 'ALPER LPİ radar sistemi' Şubat ayında hizmete girecek olan TCG Bayraktar LST'de kullanılacak pic.twitter.com/RgtweCWKvU— Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) 27 Ocak 2017 Boran obüsü ile dakikada 6 atışYerli İHA motoru 2019’da hazır

KAYNAK : Yenişafak