FİRMANDEX'E HOŞGELDİNİZ!

Unutan tarihe sor beni leylim ley

CHP’li tek parti döneminin en çok zulüm gören yazarlarından Sabahattin Ali’nin eserleri, telif yasasına göre, 2018’de serbest kalacak. Rafların Sabahattin Ali enflasyonuna uğrayacağı kesin. Yazarın acı dolu hayatı ise ciddi bir özür bekliyor.

Unutan tarihe sor beni leylim ley

2 Nisan, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden şair ve yazar Sabahattin Ali’nin katledilişinin yıl dönümü olarak kayıtlarda yer alıyor. O, aynı zamanda adı çok anılan ve bir o kadar da gündeme getirilmeyen bir unutuluşun hikayesinin kahramanı… 

1907 doğumlu Sabahattin Ali’nin hayatı 1930 yılından itibaren, ‘devleti için tehlikeli komünist’ etiketiyle fişlenmesi yüzünden, hapishanede ve atıldığı öğretmenlik mesleğine geri dönme çabalarıyla geçti. Bu sürede yayıncılık da yapan ve bir dönem Almanya’da da bulunan Sabahattin Ali, tek parti CHP döneminin en çok zulüm gören yazarları listesinde üst sıralarda yer aldı. Her ne kadar komünist olarak fişlense de onu komünist olarak görmeyen sol kesimin de tenkitleriyle yaşamı cehenneme çevrilen Ali, devlet kendisine pasaport vermediği ve hapse atılma tehdidini yakından hissettiği için kaçak yollardan Bulgaristan’a geçmeye çalışırken, 1948 yılında kuytu ve karanlık bir ormanda kafası kırılarak katledildi. Sabahattin Ali, bu ölümü hissetmişçesine ‘İstek’ adlı şiirinde şöyle anlattı:

“Görünmez kollar boynumda/Yarin hayali koynumda/Sıcak bir kurşun beynimde/Bir ağaç dibinde yatsam” 

TARİH UNUTTURDU

Yazdığı gibi Kırklareli ormanında bir ağaç dibinde katledilen Sabahattin Ali’nin cesedi aylar sonra bulundu. Teşhis sonrası Sabahattin Ali’nin kemikleriyse, o dönem ailesine verilmediği gibi, Adli Tıp Kurumu’nda elden ele dolaştırılırken kaybedildi. 

Aslında Sabahattin Ali’nin yaşamı, katledilişi ve mezarının olmayışı, Türkiye’nin tek parti dönemine dair unuttuğu en önemli yazar cinayetidir. Ve fakat, Sait Faik ile birlikte Türk edebiyatına kısa cümlelerle vurucu ve modern ifadelerin yer aldığı sadeliğin ihtişamı formunu getirerek, kendi devrimini zaten yapan, bunun dışında bir unvana da gerek duymayan Sabahattin Ali’nin katledilişi, resmi tarih sayfalarına yazılmaz ve unutturulur. Buna karşın Sabahattin Ali bugün çok satan bir yazar olarak karşımızda.

EDEBİYATÇILAR ÖLDÜRDÜ

1948’den sonra edebiyat dünyası tarafından neredeyse unutulan, daha doğrusu onun edebi gücüne ulaşamayan edebiyat kanonu tarafından unutturulan, yani ikinci kez öldürülen Sabahattin Ali, en önemli romanı Kuyucaklı Yusuf olmasına karşın bugün Kürk Mantolu Madonna adlı aşk romanıyla, yaklaşık 7 yıldır çok satanlar listesinin başında. Kürk Mantolu Madonna çok satıyor çünkü içi boşaltılan aşk kavramını hiçbir şey almadan her şeyini vermiş Raif Efendi’nin az bulunan kalbiyle okumak isteyenler, bir anlamda kendi günahlarını Maria Puder’in baş karakteri olduğu bu romanla arındırmak istiyor. Herkes romandaki aşk öyküsüne odaklanırken, romanın başında, yani Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’da torpili olmayan kimsenin iş bulamadığı yönündeki eleştirel bölümleri görmeyerek, Sabahattin Ali’yi bir kez daha öldürüyor. 

YAYINEVLERİ SIRADA

İştah kabartan ‘Çok satar’ özelliğiyle Sabahattin Ali’nin eserleri, ölümünün 69. yılı geride kalırken, 2018’de yayıncısı Yapı Kredi Yayınları’nın dışında diğer yayınevleri tarafından da basılmak için editör masalarında bekliyor; Pek çok yayınevinin Sabahattin Ali’nin eserlerini basmak için hazırlık yapıyor. 

Türk edebiyatında Sabahattin Ali kadar haksızlığa uğrayıp, sonunda da bir okuma seliyle boğularak yine anlaşılmadan geçilip giden yazar sayısı çok az. Galiba bunu aşmak için de yine Sabahattin Ali’nin dizelerini duymak gerek:

“ Geleceksen bir gün düşüp ardıma

Kula değil, yüreğine sor beni Leylim ley”

 

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ